Menü

Lübnan


Lübnan

Nüfusu : 6,007 milyon 

Yüzölçümü : 10.452 km²

Para Birimi : Lübnan Lirası

Resmi Dil : Arapça

Telefon Kodu : +961

Saat Farkı : (GMT+2) 1 saat fark. Türkiye saati Lübnan saatinden 1 saat ileridir.

Konsolosluk Bilgileri : Beyrut Büyükelçiliği görev bölgesindedir.

Kıta : Asya

Vize Durumu : Vizesiz / 90 gün
 

Lübnan Hakkında

Lübnan, doğu Akdeniz kıyısında yer alır. Yönetim biçimi Cumhuriyet olan ülkenin batı şeridini Akdeniz’in sahilleri oluşturur. Ülkenin doğu ve kuzey sınır komşusu Suriye iken güney sınırdaki komşusuysa İsrail’dir. Lübnan’ın başkenti Beyrut’tur. Ülkede 42 adet üniversite bulunur ve Lübnan eğitime oldukça fala değer veren bir ülkedir. Ülkede yaşayan her on kişi için 1 doktor bulunur. Bununla birlikte 18 adet farklı din topluluğuna sahiptir. Bu kadar kültür ve din çeşitliliği içerisinde Lübnan uyum içinde yaşamaktadır. Bu yönüyle de kendini diğer Ortadoğu ülkelerinden ileride görür.

Başkenti Beyrut olan ülkenin diğer mühim kentlerini Sidon ve Tripoli oluşturur. Ülke, altı farklı bölgeden ve bu bölgeleri temsil eden valiliklerden meydana gelir. Başkent Beyrut’un kendine ait olan bir valiliği vardır. Lübnan Arapçası, ülkedeki resmi dildir ve aynı zamanda en fazla konuşulan dil de budur. Lübnan’ın zamanında Fransız sömürgesi olmasından dolayı ülkede konuşulan ikinci dilse Fransızca olmuştur. Ayrıca İngilizce de ülkede var olan popüler diller arasınadır. Öyle ki halk çocuklarına İngilizce eğitim aldırmayı tercih eder hale gelmiştir. Bunun başlıca nedeniyse Fransız mandasına tepkidir. Ülkede yüzde beşlik bir kesim tarafındansa Ermenice, Almanca ve Kürtçe kullanılır.

Lübnan toprakları pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Fenikeliler, buraya ilk yerleşenler olmuştur. Sonrasında bölgeye pek çok medeniyet gelmiştir. Bu medeniyetlerden biri de Osmanlıdır. Osmanlı İmparatorluğu bölgeye sahip olmuştur ve bu bölge yaklaşık olarak 400 sene boyunca Osmanlı himayesinde kalmıştır. Bölgenin Fransız mandası altına girmesi ise Osmanlı’nın dağılışı sonucunda meydana gelmiştir. Fransa mandası altına girmiş olan devlet 1943 senesinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Dinlerin eşitliği ilkesiyle kurulan bu devlet 1945 senesinde Birleşmiş Milletlere üye haline gelmiştir. Sonrasında pek çok Filistinli mülteci Lübnan’a göç etmiştir ve bu durum ülkede iç savaş ortaya çıkarmıştır. 1975-1990 seneleri arasında ortaya çıkan iç savaşta pek çok insan yaşamını yitirmiştir.

Lübnan’da Şehir içi Ulaşım

Ülkeye gidenler toplu taşıma alanında çok büyük beklentilere girmemelidirler. Çünkü Lübnan’ın toplu taşıma alanı çok fazla gelişmemiştir. Genelde dolmuş kullanımı yaygındır. Dolmuşların tercih edilmesinin başlıca nedeniyse, ucuz olmalarıdır. Turistler genelde taksi kullanmayı tercih ederler. Ancak çoğu ülkede olduğu gibi burada da taksimetre kullanılmama sorunu vardır. Taksimetre kullanmayan şoförler, turistlerden çok fazla para isteyebilirler. Bu sebeple en başta fiyat konusunda anlaşmaya varmak, seyahat edenler için çok daha avantajlı olur.

Araba kiralamak da ulaşım için tercih edilebilecek bir seçenektir. Ancak Lübnan’da bu seçenek çok fazla önerilmez. Çünkü trafik yoğun ve kilit halinde seyreder. Bu nedenle alışık olmadığınız bir yerde, bir de böylesine sorunlu bir trafikte araba kullanmak eziyet haline gelebilir. Bu nedenle araba kiralamak birden çok şehir gezmek isteyenler veya geç saatlerde dışarı çıkmayı planlayanlar için düşünülebilecek bir seçenektir. 

Lübnan’a Ne zaman ve Nasıl Gidilir?

Lübnan için ideal seyahat zamanı yaz aylarında olur. 30-35 derece civarında hava sıcaklıklarının olduğu yaz mevsiminde yağmur neredeyse hiç yağmaz. Ayrıca ülkeye bahar aylarında da gidilebilir. Ancak bu aylarda turizm açısından çok büyük canlılıklar yoktur.

Türkiye ve Lübnan arasında direkt uçuş seferleri mevcuttur. Kişiler bu seferlere pek çok hava yolu şirketinden ulaşabilirler. İstanbul’dan ülkenin başkenti olan Beyrut’a yapılan sefer süresi ortalama olarak 2 saattir.

Lübnan’da Nerede Kalınır?

Ülkede konaklama yapmak için genelde oteller tercih edilir. Bunun dışında tatil köyleri de oldukça rağbet gören konaklama yerleridir. Lübnan’da ucuz fiyatlı otel ve pansiyon bulunabildiği gibi kalınacak yere göre daha lüks ve sahil şeridi konumlu mekanlar da bulunabilir. Burada önemli olan ülkede hangi bölgeye ya da şehre gidileceği ve nasıl bir konaklama tercih edileceğidir. Ayrıca Lübnan’da yaz dönemi turizm dönemidir. Bu nedenle özellikle yaz dönemlerinde seyahat yapılacaksa, kalınacak yerle ilgili olarak erken rezervasyon yaptırmak kişilere büyük avantajlar kazandırır.

Lübnan’da Gezilecek Yerler

Lübnan turistik ve tarihi yerleri bakımından oldukça güzel bir ülkedir. Ortadoğu’nun en önemli yerlerinden biri sayılır. Gezilecek pek çok noktası, görülecek çok farklı kültürel özellikleri vardır. Lübnan’da görülecek yerlerden biri Jeita Mağarası’dır. Başkent Beyrut’un 18 km kuzey tarafında yer alan Nahr El Kalb Vadisi’nde bulunur. 1836 senesinde keşfedilen mağara neredeyse 9 km mesafeye oluşan karstik oluşumuyla oldukça ilginçtir. Öyle ki dünyadaki en iyi doğa harikalarından biri olarak gösterilir. Mağara alanını sandalla gezmek mümkündür. Bu yönüyle de oldukça ilginç bir deneyim sunmaktadır.

Byblos Kalesi, Jbeil kentinde yer alır ve bir savunma kalesidir. Romalılardan kalan kalıntılarla ve kalkerle oluşturulmuştur. Etrafına hendekler kazılmıştır. On ikinci yüzyılda inşa edilmiş olan bu kale, Lübnan’daki önemli tarihi yerlerden biridir. Ayrıca kalenin yakınlarında Roma amfitiyatrosu ve Fenike Kraliyet Nekropolü gibi tarihi yerler de bulunmaktadır. Gezilecek bir diğer nokta Büyük Serail’dir. Burası Osmanlıdan kalan en mühim mimari eserdir. Saray niteliği taşıyan yapı 1832-1858 yılları arasında yapılmıştır. Bina 39.700 metrekarelik bir alanı kaplar. Ayrıca yanına bulunan Hamidiyye Saat Kulesi ile de muazzam bir görüntü oluşturur. Bu yapının her köşesi Osmanlı izleriyle doludur.

Beyrut Ulusal Müzesi, ülkedeki en mühim arkeoloji müzesidir. Kazılarda elde edilen antika ve orta çağ buluntuları bu müzede sergilenir. 1942 senesinden beri faaliyette olan müzede yaklaşık olarak yüz bin 

nesneden meydana gelen koleksiyonlar vardır. Fenikeliler döneminden Memlük dönemine dek pek çok önemli dönemin eserlerine bu müzede ulaşmak mümkündür. Beyrut Sanat Merkezi de ülkede görülecek yerlerden biridir. Burası çağdaş sanat çalışmalarına ev sahipliği yapar. Gönüllü kişiler tarafından açılan kurum herhangi bir kâr amacı gütmez. Burada yerel sanatçıların çalışmaları sergilenir.

Kadisha Vadisi, Lübnan’da turistik yerlerden biridir. Bu coğrafi alan Kadisha Nehri’nin oyarak biçimlendirmesi sonucunda oluşmuştur. Al-Makmal Dağı’nın eteklerinde yer alan vadi aynı zamanda 375 ağaç çeşidine sahip olan Cedars Ormanı’na da çok yakındır. Vadi neredeyse 1000 metreye ulaşan yüksekliğiyle doğa sevdalıları ve dağcılık sevenler için ideal bir yerdir.  Lübnan’daki en değerli Osmanlı kültürel miraslarından biri Mecidiye Camii’dir. Cami, Sultan Abdülmecid zamanında inşa edilmiştir. Bu ibadethane özellikle Ramazan ayında Lübnanlı Müslümanların yoğunluğuna uğrar. Tarih sevenlerin ve Osmanlı’dan kalan izleri görmek isteyenlerin sıklıkla ziyaret ettikleri bir yerdir.

Mohammad Al-Âmin Camii, Beyrut’ta görülmesi gereken noktalardan biridir. Burası ülkedeki en büyük camidir. Caminin tasarımı Osmanlı mimarisidir. Büyüleyici ibadethane 11 bin metrekarelik bir alanda yer alır ve 48 metrelik yüksekliği vardır. Masmavi kubbesi ve dört minaresiyle harika bir yapıdır. Maghen Abraham Sinagogu, ülkedeki ana sinagoglardandır. 1925 senesinde inşa edilmiştir. Lübnan’daki iç savaşta hasar görmüş ancak 2009-2010 yıllarında restore edilmiştir. Görülmeye değer yapılardan biridir. Rene Moawad Bahçesi, bir kamu bahçesidir ve 1907 senesinde hizmete açılmış durumadır. Bahçe 22 bin metrekarelik bir alanı kapsar. Bahçe içindeki yürüyüş yolları, kafeler ve dinlenme yerleri oldukça güzeldir. Dinlenmek isteyenlerin uğramak isteyeceği bir yerdir.

Platin Kulesi, 153 metre yüksekliğe sahip olan modern bir yapıdır. 34 kattan meydana gelir. Lübnan’daki en yüksek binadır. 2008-2009 yılları arasında inşa edilmiş olan bu yapı, oldukça kısa sürede Lübnan’ın simgesi haline gelmeyi başarmıştır. Aziz George Maruni Katedrali, 1884-1894 yılları içerisinde yapılmıştır. Yapımında oldukça farklı materyaller kullanılmıştır ve Neo- Klasik mimariye sahiptir. İç savaş zamanında tahrip olsa da 2000 yılında tekrar ibadete açılmıştır. Mimarisi, duruşu ve tarihiyle ülkedeki önemli yapılardan biridir.

Ülkede görülecek yerlerden biri de Güvercin Kayalarıdır. Burası doğal bir oluşumdur ve halk arasında bu iki kayanın gökten geldiğine dair bir inanış vardır. SursockMüzesi, on dokuzuncu yüzyıldan kalma bir değerdir. Burası aslında Sursock ailesinin evidir. Ancak daha sonra müzeye dönüştürülmüştür. İtalyan, Venedik ve Osmanlı mimarisinden izlere sahip olan bu yapı görülmeye değerdir. AlOmariCamii, ilk etapta kilise olarak yaptırılmıştır ancak sonrasında Memlükler tarafından camiye çevrilmiştir. Caminin her detayı muazzam güzelliktedir. Tavan süslemeleri, kubbeleri, avizeleri ve her noktası görülmeye değerdir.

Beyrut’a oldukça yakın mesafede yer alan Byblos(Baalbek) mutlaka görülmelidir. Burası 7000 yıllık bir tarihe sahip olan antik bir kenttir. UNESCO tarafından korunmaya alınmış olan bu yer oldukça meşhurdur ve burayı gezmek harika bir deneyimdir. DogRiver, harika bir doğa harikasıdır ve burası kayıkla gezmeye müsaittir. Bu güzellik de ülkede görülecek yerler arasında bulunur. Harissa, yüksek tepelerden bir tanesidir ve bir kiliseyle Meryem Ana Heykeli’nden oluşur. Buraya ulaşım teleferikle sağlanır ve tepedeki manzara da oldukça güzeldir.

Sidon, ülkede bulunun antik kentlerden biridir. Burasının tarihi MÖ beşinci yüzyıla dek uzanır. Osmanlı Sarayı Debbané Palace ve Sidon Kalesi bu bölgede mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Han El Franji de Sidon ’da bulunan oldukça önemli İslami eserlerden biridir ve görülmeye değerdir. Dürzilerin yaşam alanı olan Beiteddine, Roma dönemine ait olan kalıntıların bulunduğu Fakra, Bekaa Vadisi, Ermenilerin yerleşim alanı olan Anjar ve en meşhur şaraphanelerden olan Ksara da ülkede görülecek yerler arasındadır.

Trablusşam yani Tripoli ülkedeki ikici büyük şehirdir. Burada görülecek yerler arasında; şehrin kalbi olan Tell Meydanı, Sultan Abdülhamit için yaptırılan saat kulesi, saat kulesinin etrafında bulunan park, Mansuri Büyük Cami, El Mina ve Tripoli Kalesi ile Sabuncu Han bulunur. Ayrıca ülkedeki var olan dört adacık da Tripoli şehrinin yakınlarında bulunur. Bu adacıklar Palmiye Adaları diye bilinir ve UNESCO tarafından korunma altına alınmıştır. Adacıklarda Haçlı ve Roma dönemlerinden kalan kalıntılar vardır. Aynı zamanda buralar nadir kuş türlerinin ve yeşil kaplumbağaların da yaşam alanlarıdır. Sur isimli yerleşimse UNESCO tarafından korunma altına alınmış olan başka bir yerdir. Bu antik şehirde bulunan hipodrom, günümüze dek ortaya çıkarılmış olan en büyük hipodromdur. Sur yerleşiminin her yanı antik kalıntılarla doludur. O nedenle Lübnan gezisinde bu yerleşim yeri mutlaka ziyaret edilmelidir. 

Lübnan’da Yemek Kültürü

Lübnan mutfağında oldukça çeşitlilik mevcuttur. Ülkede bulunan geleneksel tatlar denenmeye değerdir. Lebeniye, ülkedeki en ünlü yemeklerdendir ve nohutla yoğurttan yapılan bir çorbadır. Kızartılmış soğanlı nohut ezmesi olan falafel ve fasulye ezmesi olan maluf da oldukça meşhur yemeklerdir. Ülkedeki beyaz et tüketimi kırmızı et tüketiminden yüksektir. Ayrıca Lübnan mutfağı demek aynı zamanda meze mutfağı demektir. Bu ülkede mezenin pek çok çeşidine doymak mümkündür. Humus, patlıcan ezme ve zahter salatası en ünlü mezelerdir.

Lübnan halkının tatlıyla da arası iyidir. Kadayıf, baklava, künefe gibi bilindik lezzetler Lübnan farkıyla denenebilir. Mırra, kahve ve meyve suları mutlaka denenmesi gereken içeceklerdir. En meşhur içecekse elbette şaraptır. Çünkü Lübnan halkının arası üzümle oldukça iyidir.

Lübnan’da Eğlence ve Festivaller

Lübnan’daki çeşitli yapı eğlence hayatında da kendisini gösterir. Özellikle başkent Beyrut bu alanda oldukça iyidir. Zaten Lübnan’da gündüzleri yapılabilecek pek çok aktivite bulunur. Geceleri de eğlenmeyi seven Lübnan halkı ile güzel deneyimler yaşanabilir. Ülkede var olan restoran, bar, kulüp ve diğer eğlence mekanlarında aktif bir gece hayatı yaşanabilir.

Ülke festivalleriyle de oldukça meşhurdur. Pek çok ilginç festival Lübnan’da hayat bulur. Mesela Tyre Festivali, denizlerin kraliçesi adına yapılır ve geleneksel etkinliklere ev sahipliği yapar. Bu sayede geçmişle gelecek ortak bir paydada buluşur. Bir diğer ilginç bir etkinlikse Biblos Uluslararası Festivali’dir. 7000 yıllık tarihi olan Biblos kentinde düzenlenen etkinlikte harika bir kültür deneyimi yaşanır. Douarnenez Sinema Festivali,Beyrut Uluslararası Belgesel Festivali ve Beyrut Moda Haftası gibi etkinlikler de Lübnan’ın önemli etkinleridir.

Lübnan’da düzenlenen festivaller;

1.  Şubat/ Mart

  • Al Bustan Festivali /Savaş sonrasında yükselen ülkenin kültür canlandırılması yapılır.

2.  Haziran/ Ağustos

  • Beiteddine Festivali / Haziran ayından ağustosa dek devam eden etkinlik 200 yıllık bir sarayda yapılır.

3.  Temmuz/ Ağustos

Baalbeck Uluslararası Festivali / Baalbeck, antik dünyadaki yedi harikadan biri olan şehirdir. Bu şehirde düzenlenen festival, Ortadoğu’nun en prestijli etkinliğidir.  

  • Konserler, dans gösterileri ve farklı etkinliklerle dolu olan festival iki ay boyunca devam eder.

Lübnan’da Alışveriş

Beyrut’taki moda tasarımcıları meraklıları için oldukça güzeldir. Bu alanda meşhur yerler arayanlar ise Elie Saab,Tony Ward ve Basil Soda gibi bölgeleri ziyaret edebilir. Moda denilince elbette kıyafetler ve batik ürünler de Lübnan’da oldukça meşhurdur.

Lübnan’dan alınabilecek ilginç bir hediyeyse nargiledir. Lübnan nargileleri harika motiflerle süslenmiştir ve dizaynları da oldukça ilginçtir. Bunun yanı sıra nargilelerin küçük boyları da mevcuttur. Ülkeden alınabilecek ilginç bir hatıra olabilir. Lübnan’da alışveriş için pazarlar, butik dükkanlar, büyük mağazalar gibi pek çok seçenek vardır.

Lübnan’da Bilmeniz Gerekenler

Lübnan için din ve inanç bakımından oldukça renkli bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Ülkedeki Müslümanların nüfustaki oranı yüzde elli dörttür. Hristiyan halksa yüzde kırk oranındadır. Ülkede var olan azınlık dinlerse; Yahudilik, Hinduizm ve Dürzilik olarak sıralanabilir. Lübnan’da on sekizden fazla inanış vardır. Ülke bu yönüyle inanç uyumunun en güzel örneklerindendir.

Ülke ekonomisi gelişmekte olan bir yapıdadır. Ülkedeki en gelişmiş sektör bankacılıktır. Metal ürünler, kimya, ulaşım ekipmanları ve tarım ise endüstriyel sektörde bulunan en büyük kollardır. Ülke ekonomisi hizmet odaklıdır. Zaten bankacılık ve turizm sektörlerinin gelişmesi de bu nedenledir.

Ülke yaşam tarzı klasik Ortadoğu’dan farklıdır. Ülkedeki sosyal hayat oldukça çeşitlidir. Ülke kuralları neredeyse yok denilecek kadar azdır. Lübnan bu tutumuyla diğer Ortadoğu ülkelerine nazaran çok daha az tutucudur. Alkol tüketiminde herhangi bir kısıtlama bulunmayan ülkede gece hayatı da oldukça aktiftir. Ülkede kapalı alanda sigara içme yasağı yoktur ancak yine de pek çok işletme sigara kullanmayanlara ayrı bir alan sunar. Kısacası Lübnan’da sosyal hayat kalitedir. Tek olumsuz sayılabilecek şey hayat pahalılığıdır. 

Lübnan’daki önemli günler ve tatiller;

1 Ocak Yeni Yıl / 6 Ocak Noel Bayramı / 9 Şubat Aziz Marun Günü / 14 Şubat Refik Hariri Anma Günü / 25 Mart Kutsal Cuma (Maruni, Ortodoks ve Katolikler için) / Paskalya Bayramı (Mart- Nisan) / 29 Nisan Kutsal Cuma / 1 Mayıs İşçi Bayramı / 25 Mayıs Direniş ve Kurtuluş Günü / Ramazan Bayramı / 15 Ağustos Meryem Ana Günü / Kurban Bayramı / 2 Ekim Hicri Yılbaşı / 11 Ekim Aşure Günü / 22 Kasım Bağımsızlık Günü’dür.