Menü

Adana Gezi Rehberi


Adana Gezi Rehberi

Torosların eteğinde, pamuklara sarılı, verimli topraklarında essiz lezzette turunçgilleri ağırlayan mangal kokulu bir memleket Adana. Ayağınızı toprağına bastığınızda, Akdeniz iklimimin sıcaklığını, karnınızın guruldadığını hissedersiniz. Anadolu’nun bereketi ve Akdeniz’in iklimi bir arada hükmeder duygularınıza. Bugünkü yazımızda size Adana’yı gezdiriyoruz adım adım. Hadi başlayalım!

Adana Notları

Geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, sanılanın aksine Akdeniz’e 150 km civarı kıyısı bulunan bir şehir Adana. Toroslar’ın güney cephesinde bulunan, merkez ilçesine adını vermiş Seyhan Nehri üzerine kurulu bir memleket burası. Ovaları oldukça verimli olup bu sayede birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Pamuk,turunçgil, domates, kapuz ve diğer sebzelerin bereketli üretimi ile tüm ülkeye organik besin ve tekstil için hammadde sağlar. 

Adım Adım Adana

19. yüzyılda Erenköylü Ruhiye Hanım’ın Adanalı Sadi Bey’e olan aşkı ile yazdığı “Adana Köprü Başı” türküsünün anlatıldığı o meşhur köprüye gidiyoruz. İlk durağımız olan Taş Köprü için 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen, Seyhan Nehri üzerine kurulu tam bir şaheser de diyebiliriz. 21 kemerli olarak inşa edilen Taş Köprü taşlarla doldurulunca 14 kemerli olarak görünüyor. Taş Köprü üzerinde nehre yansıyan güneş ışınları ahenkle dans ederken heybetli görünümüyle büyüleyen Merkez Camii de fotoğraf karelerinde yerini alıyor. Ardından köprüyü geçerek tarih kokan yapılara doğru ilerliyoruz. Adana’da tarihin büyük parçasını oluşturan yapıların mimarı olan Ramazanoğlu Beyliği’nin eserlerinden biri olan Ulu Camii’ye geliyoruz. Caminin doğusunda yer alan medreseye doğru ilerleyip Ramazanoğlu Medresesi’ne geldiğimize burada soluklanıp kendimizi doğanın kollarına bırakıyoruz.  Tarih ile iç içe bulunan bu doğal ortam âdeta huzur veriyor insana. Diğer durakta ise tarihi Büyüksaat Kulesi tüm görkemiyle bizleri bekliyor.  Meydanı geçtikten sonra karşımıza çıkan 32 metrelik bu tarihi saat Türkiye’nin en uzun saat kulesi olma özelliğini taşıyor.  Bu saat kulesi özellikle pazar günleri gastronomi turizmi için bir sembol haline geliyor.

Yeme İçme

Bir bilmecem var gezginler! Sabah öğle akşam yenir, Adana denilince akla hemen onun adı gelir! Kebap! Kebap! Kebap! Evet herkesin de bildiği gibi bir numaralı yiyecek Adana Kebap olarak karşımıza çıkıyor. Ama şunu sakın unutmayın: Kebabın yanına pilav olmaz Adana’da. Bu memlekette hakaret sayarlar kebabın yanında istenen pilavı.  Pilava ne hacet,  gönülleri gibi sofraları da zengin Adanalıların. Kebaptan önce gelen mezeler, salatalar, fındık lahmacunlarda sınır yok elbet.  Kebap demişken bir de ciğeri meşhur Adana’nın unutmayın özel bir zaman bulmuşlar ciğer yemek için yaşamayan inanamaz. Pazar günü geceden Büyük Saat Kulesi’nin çevresine masaları, ocakları kurar seyyar kebapçılar öğlene kadar gidip yer insanlar. Bazen öğlene bile kalmadan ciğer biter, kapatır gider esnaf.  Tadı sokak lezzetinden gelir mangalın, sumak kokar caddeleri çarşının işte tam vakti Adanalı gibi yaşamanın..

 Ne Zaman Gidilir?

Adana, konumundan mıdır, halkının sıcakkanlılığından mıdır bilinmez pek bir nem tutar yazları. Esmez, terletir havası; bir tek Adana insanı dayanabilir kavurucu sıcaklara en iyisi yazı pas geçmek bu kaşif yolculuğunda. Gel gelelim Adana’nın tadı en güzel nisan ayında çıkar, ilkbaharın gelişiyle her yer portakal çiçeği kokar. Bir de festival düzenlenmiş portakal çiçeğinin şahsına münhasır.  Karnaval tadında dolu dolu Nisanda Adana’da. 

Adana’dan Ne Alınır?

Adana’ya turist gibi gelinir Adanalı gibi gidilir. Özlem garantili bu tur sonunda yanınızda Adana’ya özel lezzetler taşıyabilirsiniz. Şalgam, cezerye, kuru biber dolması, turunçgiller birkaç küçük örnek sadece.  Yanınızda kalması için buzdolabı süsü, kupa vb. gibi ürünleri Portakal Çiçeği Festivali stantlarından bulabilirsiniz.